kamaşmak

kamaşmak
1) быть ослеплённым я́рким све́том

ışıktan gözlerim kamaşıyor — [я́ркий] свет слепи́т мне глаза́

2) набива́ть оско́мину

dişlerim kamaştı — я наби́л себе́ оско́мину


Türkçe-rusça sözlük. 2013.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Смотреть что такое "kamaşmak" в других словарях:

  • kamaşmak — ekşi yemeden diş kamaşmak II, 110, 111 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • kamaşmak — nsz 1) Güçlü bir ışık sebebiyle göz bakamaz olmak Işıktan gözlerimiz kamaşıyor. R. H. Karay 2) Ekşi bir şey sebebiyle diş uyuşup tedirginlik vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kamaşmak — göz nurun tesirinden ihtikaf olmak, ekşi şeylerin tesirinden dişler harş etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözleri kamaşmak — hayran olmak, büyülenmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alarmak — kamaşmak (göz); kızarmak, al olmak, ala olmak, alacala şmak, I, 179 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • kamamak — kamaşmak I, 340; II, 311; III, 272 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • karıkmak — nsz, hlk. 1) Göz fazla ışıktan kamaşmak 2) Göz kar yağmış bir alana bakmaktan kamaşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kamaşma — is. Kamaşmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karıkmak — kardan göz kamaşmak. II, 115, 116 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • karışmak — karışmak; kamaşmak; karşılanmak; karşı koymak I, 367; I I, 95, 97, 98; II I, 11 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»